Düşük Hacim Turbo Beslemeli Araçlarda Piston Kırma Sorunu

Motor hacmine göre vergilendirmeler ve daha katı hale getirilen çevre denetimlerinden dolayı otomotiv üreticileri istenen emisyonu sağlayabilmek için düşük hacimli turbo beslemeli motorlara yönelmek zorunda kalıyorlar. Düşük hacimde yüksek güç almanın yakıt ve emisyon avantajı olsa da özellikle LSPI ( Low-speed-pre-ignition) kaynaklı piston kırma risklerine de yüksek oranda sahipler.

LSPI ve Diğer Nedenler

Küçük hacimli silindirlerde yakıt yandan değil üst çaprazdan püskürtülür ve ateşleme sonrası pistonu aşağı gönderir. Eğer otomobil sürücüsü motor devri çok düşükken gaza ani yüklenirse, silindire yollanan yakıtın bir kısmı silindir duvarına yapışır ve bujiden bağımsız ikinci ateşleme gerçekleşir. Bu durum LSPI ( Low-speed-pre-ignition) olarak adlandırılır. İkinci ateşleme pistonun yukarı hareketine karşılık zıt yönde itmeye sebep olur ve bu durum piston ile silindir duvarlarını zorlar.
Diğer bir neden olarak da motor yağının yanma rejimini bozması da görülmektedir. Yakıt silindir içerisine püskürtüldükten sonra bujinin ateşlemesine sıra gelmeden daha erken bir krank açısında, piston yukarı doğru hareket ederken, üstündeki sıkıştırılan hacme bir şekilde akan ya da ek bir basınçla aşağıdan yukarı doğru iletilen yağ damlacıklarının erken yanmaya sebep olması da ters harekete zorlar.
Bir başka neden ise yanlış enjeksiyon zamanlaması veya basıncı ile yakıtın silindir duvarına çarptırılarak, yağ film dokusunu bozması, yanlış zamanda ve kontrolsüzce yanan bu yakıt ve yağ karışımının yanarak gaz halinde genişlemesi de pistonu ters harekete zorlayacaktır.
Genel olarak yüksek vites ve düşük devirdeyken gaza ani yüklendiğinizde yanma odasındaki benzin-hava karışımı benzin lehine bozuluyor, yanma odasında önceden bulunan benzin de sıcaklık ve basınca da bağlı olarak zamanlamayı beklemeden kendi kendine alev alıp patlıyor. Bu çok şiddetli gerçekleştiğinde ise piston kırıyor.
SONY DSC

ÇÖZÜMLERİ

Özellikle Opel 1.4 turbo motorlarında görülen bu durum, 3 silindirli 1.5 turbo benzinli Bmw motorlarında, Ford Ecoboost motorlarda ve 1.4 tsi 160 beygirlik Vw motorlarında da çokça görülmektedir. Üreticiler için sorun olarak görülmese de çoğunlukla garanti kapmasına sokulmaktadır ancak orijinal parçalarla yapılan onarım sonrası aynı sorun kısa sürede tekrar ortaya çıkabilmektedir.
Bu durumu önlemek için Opel servisleri yazılım güncellemeleri ve Dexos 1 Gen 2 yağ kullanıyor. Bunların yanında kaliteli yakıt da önerilenler arasında ama kalıcı bir çözüm olmadığı bir gerçek.
Tabi riskleri azaltmak için düşük devirlerdeyken gaza çok yüklenmemek, sabit ivme ile yavaş hızlanmak ve ani hızlanmalarda ise vitesi küçültüp, devri yükseltip hızlanmak gerekiyor. Dip gaz kesinlikle yapmamak gerekiyor ve otomatik vites araçlarda manuel olarak vites düşürmek gerekiyor.

Volkswagen de çözüm olarak uygun standartlara sahip motor yağı kullanımı ve hızlanılmak istendiğinde vitesin düşürülüp, devirin yükseltilmesi önermiş ve sorunlu araçlar için yazılım güncellemeleri yapmıştır.

Diğer yandan daha ileri seviye çözümler için sorunlu motora farklı forged piston takma önerileri de otomobil üreticileri tarafından olmasa da otomobil modifiye işinde olanlar tarafından sunulmaktadır.
Bu riske sahip araçlarda soft da olsa performans yazılımı yaptırmak sorunları çok daha erken yaşamanıza neden olacaktır. Küçük hacimli aşırı beslemeli motorlarda performans yazılımı yani bilinen adıyla chiptuning riskli bir işlemdir, çoğu firma zaten işlemi yapmayı reddetmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir