Etiket arşivi: mainpage

Citroen C3 Aircross Çekiş Sistemi Arızası

Citroen C3 Aircross araçların 2024 ve sonrası elektrikli ya da hibrit modellerinde çokça görülmekte olan Çekiş Sistemi Arızası çokça şikayet edilen sorunlardan biri. Sıfır alınan araçlarda da görülebilen bu arızanın kullanım kaynaklı veya eskime kaynaklı olmadığı biliniyor.

Elektrikli yürütme sistemi arızası veya elektrikli çekiş sistemi arızası olarak da bilinen bu arıza oluştuğunda ortaya çıkan belirtiler şu şekilde:

– Araç “Elektrikli Yürütme Sistemi Arızası” uyarısı verip tamamen çalışmaz hale gelir ve çekici ile servise götürülmelidir.

– ESP/ABS/ASR veya park freni, fren sensörü vb arızalar arka arkaya vermeye başlar. Bu durumda araç yürür ancak tüm elektronik sistemler hata verir ve devre dışı kalır.

– Bazı araçlarda anlık olarak bu hatayı verip kendiliğinden gidebilmektedir. Sinyal bozukluğu olarak kabul edilen bu arıza PSA grubu araçlarda geçmişte de çokça görülen bir durumdur. Sürekli tekrarlamıyorsa görmezden gelinebilir.

Bu Arızanın Çıkmasının Olası Nedenleri

  • Aracın elektrikli çekiş sistemini yöneten elektronik kontrol modülündeki yazılım hataları buna neden olabiliyor.
  • Sensörlerin bağlantı kabloları, kablo izolasyonu, su sızması ve benzeri tesisat sorunları neden olabilmektedir.
  • Batarya hücresi veya modüldeki voltaj dengesizliği, düşük voltaj gibi sorunlar bu uyarının ortaya çıkmasına neden olabilir.
  • Elektrikli olan modellerde şarj dolum istasyonundaki gerilim dalgalanmaları veya olması gerekenin dışında gerilim sistemde arızaya neden olabilmektedir.
  • İnvertör modülü ve konvertör devrelerinde güç elektroniği arızası neden olabilmektedir.
  • Batarya sisteminde veya elektronik devrelerdeki ısı sorunları yani soğutma sistemi arızaları nedenlerden biridir.
  • Çekiş sisteminin diğer unsurları olan ESP/ASR/ABS gibi sürüş destek sistemlerinde oluşan arızalar da genel çekiş sisteminin arıza uyarısı vermesine neden olabilmektedir.

Batarya ve invertör harici nedenler yüksek maliyetli olmayıp çoğunlukla basit müdahaleler ile çözülebilmektedir. 2024 ve üstü modellerde görüldüğü için de garanti kapsamında çözülebilmektedir.

Bu durumda öncelikle bir oto diagnostik arıza tespit cihazı ile aracın motor kontrol ünitesinin tam olarak hangi hataları kaydettiğine bakmak gerekir. Bu hata kodlarına göre ilerlemek gerekmektedir.

Bmw Marka Araçlarda Tahrik Arızası ve Olası Nedenleri

BMW marka araçlarda görülen Tahrik Arızası uyarısı, en bilindik sorunların başında gelmekte. F kasa araçlarda görülen bu arıza genellikle B38 kodlu motorlarda çokça görülmekte. Bu arıza ile karşılaşıldığında araç ya koruma moduna girip gücünü kısmakta ya da tamamen kullanılmaz hale gelebilmektedir.

Bu arıza sırasıyla şu nedenlerle ortaya çıkabilmektedir:

-Ateşleme sistemi yani yaklaşık ömrü 30 bin km olan bujilerin işlevini kaybetmesi ve bobin arızaları neden olabilir.

-Düşük kalite yakıt, enjektör arızaları ve daha çok görülen Yüksek basınç yakıt pompası (HPFP) arızası yakıtın düzensiz gelmesine neden olup bu arızayı ortaya çıkarabilir.

Valvetronic motoru arızası ve EGR valfinin tıkanması veya arızalanması ile işlevini tam olarak yerine getirememesi neden olabilir.

-Hava girişleri ve Turbo sistemindeki sensör arızaları, hortum kaçaklarının oluşturduğu basınç sorunları da bu arızayı ortaya çıkarabilir.

-Otomatik şanzımanlı bir modelse, şanzıman yağ basıncı veya yağ sıcaklığındaki düzensizlikler de sorunun kaynağı olabilir.

Birçok neden kaynaklı olabilen Tahrik Arızası tüm motor şanzıman sisteminde kullanımda kritik sorunlara neden olabilen arızaların ortak adıdır. Bu yüzden bir oto diagnostik arıza tespit cihazı ile bağlanıp, mümkün profesyonel bir universal cihaz ya da markaya özel cihazla arıza kodları edinilip ona göre arızanın giderilmesi yoluna gidilmelidir.

Örneğin B38 motorda tahrik arızası veren P1234.01 kodu elektrikli wastegate adaptasyon sorununa işaret eder ki bu turbo kaynaklı bir sorundur. Normalde sadece bu kodla beraber yanında yine P1234 ile başlayan kodları da verecektir.

Yanında çıkabilecek P1234.37 kodu ise wastegate kapalı anlamı taşımaktadır. Wastegate kapalı kalırsa yüksek devirlerde motora giden hava basıncı fazla olacağından karışım bozulacaktır. Bu durumda da araç zarar görmesin diye ECU motoru korumaya alacaktır.

Bu arıza kodları aynı markalarda çoğunlukla aynı anlama gelse de bazen farklı açıklamaları da olabilmekte. Bu durumda detaylı açıklamaya göre ilerlemekte fayda vardır.

BMW F20 ve BMW F30 kasalardaki N13 kodlu motorlarda ise tahrik arızası genel olarak Turbo Basınç Valfi Diyaframı yırtılması kronik sorunundan ortaya çıkıyor.

Ayrıca yağ kaçakları, motor yağ basıncının düşüklüğü ve özellikle kolaylıkla yerinden çıkan, montajı yapıştırıcı ile olan, çoğu zaman sıvı conta ile takıldığından yeteri kadar tutunma sağlamadığı için yağ kaçıran 11117540057 parça kodlu motor blok yağ tapaları da diğer tahrik arızası nedenlerinden biridir.

Ayrıca Bmw için 11368610388 parça kodlu ve PSA grubu üretimi motor olduğundan PSA için v758776080 parça kodlu Eksantrik Vanos Manyetik Selenoid Valfi arızası da genel görülen nedenlerdendir.

F30 316i modellerinde 320i ile aynı motora sahip olsa da yağ soğutucu farkının olması ve 316i modellerinde genellikle performans arttırmak için chiptuning uygulaması yapılması yağ basıncı sorunlarına neden olabilmekte. Bu da tahrik arızasının çokça görülen nedenlerinden biridir.

 

 

 

Volkswagen Araçlarda Alternatör Arızası

eTsi motorlu Volkswagen marka araçlarda görülen ancak özellikle ülkemizde daha çok Golf 8’de ortaya çıkan alternatör arızası, motor çalışırken aküyü şarj eden ve aracın elektrik sistemine enerji sağlayan alternatörün görevini tam yerine getirememesi kaynaklı oluşan bir sorundur. Bu arıza, araçta elektriksel dengesizliklere, akünün boşalmasına ve ilerleyen aşamada aracın çalışmamasına da yol açabilir.

Bu araçlarda klasik alternatör bulunmaz. Bunun yerine 48V mild-hybrid sistemi ile çalışan BAS (Belt Alternator Starter – Kayışlı Marş Alternatörü) vardır. Bu parça hem marş motoru gibi motoru çalıştırırken hem de alternatör gibi aküleri (12V + 48V batarya) şarj eder. Hibrit alternatör arızası denilen şey aslında bu kayışlı marş alternatöründe veya 48V mild-hybrid elektrik altyapısında çıkan problemleri ifade eder.

Bu sorunu yaşamaya başladığınızı şu belirtilerden anlayabilirsiniz:

Aracın gösterge panelinde 12v veya 48v akü hatası çıkmaya başlar. Devamında da Araç şarj sistemi arızası veya Alternatör arızası gibi uyarılar çıkar. 12v veya 48v kısıtlı arızası her zaman alternatör arızası nedenli olmayabilir.

İç ve dış aydınlatma sisteminde, multimedya ekranında degensizlikler ile cam, silecek, klima gibi elektrik ihtiyacı yoğun sistemlerde yavaşlama bir belirti olabilir.

Kullanım sırasında akü boşalıyor, akü şarj olduktan sonra hızla boşalıyor ve marş basamayacak kadar zayıflıyorsa da alternatör  sorunu yaşanıyor olabilir.

Bu durumda olası arızalar şunlardır:

48V Batarya Arızası – Akü hücreleri zayıfladığında alternatör şarj edemediği için devre dışı kalır.

(BAS) Kayışlı Marş Alternatörü Arızası – İçindeki sargılar veya rulmanlar hasar görmüş olabilir.

Elektronik Kontrol Ünitesi Arızası – Şarj voltajı kararsız olur.

Gergi veya Kayış Sorunu – Alternatörü çeviren kayış gevşemiş veya kopmuşsa sistem çalışmaz.

Yazılım Sorunları – Mild-hybrid sistemde yeni bir sistem olduğundan dolayı yazılımsal güncellemeler gerekebilmektedir.

Yaşanan sorunu tam olarak belirleyip çözümlemek için de şunları yapmanız gerekmekte:

Öncelikle 48V ve 12V bataryaları test etmelisiniz.

OBD-II portu üzerinden diagnostik arıza tespit cihazı ile tarama yapılarak hata kodları okunmalı. Bu hata kodları sorunla ilgili daha detaylı sonuç verebilir.

Normalde 13.8V–14.8V arasında olması gereken şarj seviyesinde ciddi dalgalanma varsa regülatör veya BAS arızalıdır.

Yıpranma veya gevşeklik durumu olan kayış değiştirilmelidir.

Sorun hala mevcutsa Kayışlı Marş Alternatörü yani BAS değişimi veya tamiri gerekmektedir.

AMD’den Yeni Orta Seviye Ekran Kartı RX 9060 XT

2025 yılı itibarıyla ekran kartı pazarında AMD ve NVIDIA arasında önemli bir rekabet yaşanıyor. Bu kapsamda AMD’nin tanıttığı Radeon RX 9060 XT ekran kartı, yeni nesil RDNA 4 mimarisi ve 16 GB GDDR6 belleğiyle dikkat çekiyor.

Her iki üretici de yeni nesil GPU mimarileriyle kullanıcılarına yüksek performans, daha az güç tüketimi ve gelişmiş grafik özellikleri sunma iddiasında. Bu bağlamda AMD’nin RDNA 4 mimarili yeni ekran kartı Radeon RX 9060 XT, orta segmentte güçlü bir oyuncu olarak konumlanıyor.

AMD Radeon RX 9060 XT

RX 9060 XT, AMD’nin 2025’te piyasaya sürdüğü RDNA 4 mimarisine dayalı yeni nesil ekran kartlarından biri. TSMC’nin 4 nm üretim teknolojisiyle üretilmiş, 32 Compute Unit (CU), 2048 akış işlemcisi, 64 ROP ve 128 TMU ile donatılan bu kart, yüksek verimlilik ve düşük güç tüketimi hedefliyor. Kartın baz saat hızı 2.22 GHz, boost hızı ise 3.13 GHz’e kadar çıkabiliyor.

AMD Radeon RX 9060 XT modelinin 8 GB ve 16 GB GDDR6 VRAM’li olarak iki farklı versiyonu bulunmakta. Özellikle 16 GB’lık versiyon, modern oyunlar ve üretkenlik uygulamaları açısından öne çıkıyor. 128-bit bellek veri yolu ve 20.1 Gbps bellek hızı ile yaklaşık 320 GB/s bant genişliği sağlıyor. Güç tüketimi ise 150–160W aralığında ve PCIe 5.0 arabirimini destekliyor.

RX 9060 XT vs NVIDIA RTX 5060 – NVIDIA RTX 4060 Ti

RX 9060 XT, 1440p çözünürlükte RTX 4060 Ti ile başa baş bir performans sunarken bazı oyunlarda %5–7 oranında öne geçebiliyor.

Nvidia RTX 5060 ile kıyaslandığında ise rasterizasyon performansında RX 9060 XT genellikle %6–10 daha güçlü durumda.

Bellek kapasitesi açısından da RX 9060 XT’nin 16 GB’lık versiyonu, RTX 4060 Ti’nin 8 GB belleğine göre ciddi bir avantaj sunuyor. Özellikle açık dünya, yüksek çözünürlüklü texture’lar kullanan oyunlarda bu fark net şekilde hissediliyor.

Ancak ray tracing performansı konusunda NVIDIA ekran kartları hala önde. Nvidia RTX 4060 Ti ve RTX 5060, DLSS 3.5 teknolojisi sayesinde daha yüksek kare hızları ve görsel kalite sunabiliyor. AMD ise bu alanda FSR 4.0 teknolojisi ile rekabet etmeye çalışıyor; ancak DLSS’in gerisinde kalıyor.

RX 9060 XT, 150–160W civarındaki güç tüketimi ile 160W güç tüketen RTX 4060 Ti’ye oldukça yakın. 130W güç tüketen RTX 5060 ise biraz daha verimli ancak AMD’nin 4 nm mimarisi sayesinde verimlilik, soğutma çözümleri sayesinde kart, sessiz ve stabil çalışabiliyor.

Genel olarak bu kartlar kıyaslandığında ise RX 9060 XT 16 GB VRAM ile daha uzun ömürlü kullanım sağlarken, Modern API desteği: FSR 4.0, AV1, DisplayPort 2.1, PCIe 5.0 ile modern API desteği sağlıyor, güçlü 1440p oyun performansı verirken RTX 4060 Ti ekran kartına göre daha ucuza satın alınabiliyor.

Ancak Ray Tracing performansı halen NVIDIA’nın gerisinde ve FSR hala rakibi DLSS teknolojsinin kalite ve stabilite olarak gerisinde. Tabi 8 GB VRAM’li RX 9060 XT versiyonunun da bazı oyunlarda darboğaz yaratma ihtimali mevcut.

Fiyatlandırma olarak ülkemizde RTX 4060 Ti 8 GB versiyonu yaklaşık 19.000 TL üzerinden fiyatlandırılırken, 16 GB’lık versiyonu 22.000–30.000 TL arasında. RTX 5060 ise yaklaşık 20.000 TL seviyesine kadar çıkabiliyor.

Nvidia RX 9060 XT 16 GB versiyonu ise 15.500 TL seviyesine satışa çıkmış durumda.

Doğru Dizüstü Bilgisayar Nasıl Tercih Edilir

Piyasada çok sayıda dizüstü bilgisayar seçeneği mevcut ancak seçim yaparken hangisinin daha iyi olduğunu veya hangisinin ihtiyacınızı gideceğini tespit etmek çok kolay değil. Bunun için aşağıdakilere göre seçiminizi yapabilirsiniz.

İşlemci CPU

İşlemci yani CPU, bilgisayarınızın beynidir. Dizüstü bilgisayarlarda en bilindik işlemcilerin üreticileri Intel ve AMD firmalarıdır. Intel, çoğunlukla teknoloji olarak daha hızlı bir gelişme sağlasa da AMD daha düşük fiyatlarla rekabetçi modeller sunar. Her geçen gün gelişen teknoloji ile daha yüksek işlemci güçleri elde edilirken aynı zamanda düşük enerji tüketimli daha uzun batarya ömrü sunan ancak kısmen zayıf performanslı işlemciler de üretilmektedir. Bu durumda dizüstü bilgisayarınızdan beklentiniz öne çıkmaktadır. Genel kullanım, ofis uygulamaları vb işlemler için enerji tasarrufu odaklı işlemciler daha doğru bir tercih olacaktır. İki üretici için değişik şekillerde adlandırılan bu işlemciler hem ucuz hem de oldukça düşük elektrik tüketimine sahiptir. Eğer yüksek güç gerektiren işlemler, grafik tasarım, çizim, oyun vb işlemlerde kullanacaksanız bu tarz işlemciler yetmeyecektir. Bu durumda da performans odaklı işlemciler tercih etmelisiniz. Ancak bu performans artışının batarya performansına olumsuz etkisi yanında bilgisayarınızda ısı artışına da etkisi olacaktır. Bu yüksek sıcaklıklar da dizüstü bilgisayarınızın ömrünü etkileyecektir.

Ekran boyutu ve ağırlığı

Dizüstü bilgisayar ekranlarının boyutları genellikle 9-17 inç ekranlar arasında değişir. Ekran ne kadar büyürse dizüstü bilgisayarınız o kadar ağırlaşır. Doğru boyutu bulmak için taşıma ihtiyacınız olup olmadığını hesaplayın. Eğer taşıma ihtiyacınız varsa da ona göre boyutu ve ağırlığı seçin. Ekran boyutunda çözünürlük konusuna da dikkat etmeniz gerekecektir. Grafik ağırlıklı işlemler yapacaksanız yüksek çözünürlüklü ekrana ihtiyacınız olabilir ve bu da daha büyük ekranlarda daha rahat bir görüntü sağlayacaktır. Ancak daha büyük ekranlı dizüstü bilgisayarların da yüksek elektrik tüketimi nedeniyle batarya sürelerinin daha kısa olacağını da hesaba katmak lazım. Bu şartları hesaba katarak eğer çok sık bilgisayarınızı taşıyacak ve ağırlıklı günlük işlemler yapacaksanız 14 inçlik bir bilgisayar kullanışlı olacaktır. Çok sık taşımayacaksanız ve performans istiyorsanız da bu tür bilgisayarlar genellikle 15.4 ve 15.6 inç boyutlarında olmaktadır.

RAM

Rastgele Erişimli Bellek yani RAM, bilgisayar açıldığında depolama alanından verilerin işlemci tarafından yüklenip çalıştırılmasını sağlar. Yani ne kadar büyük boyutta olursa o kadar yüksek performans verecektir. Aynı zamanda paylaşımlı ekran kartlı dizüstü bilgisayarlarda da bu alandan kullanım sağladığı için Ram boyutu önemli olacaktır. Günlük kullanım için günümüz şartlarında 4 gb ram yeterli gibi gözükse de Windows 11 ile yüksek ram kullanımı kaynaklı olarak yetersiz gelebilmektedir. Bu yüzden minimum 8 gb ram tercihi doğru olacaktır.

Marka Tercihi

Bilindik büyük markalarla beraber çok fazla ucuz ürün sağlayan markalar da son dönemde artış göstermekte. Donanım özellikleri benzer gözükse de bazı noktalarda ucuz markalarda problemler yaşanabiliyor. Bunun başında malzeme ve soğutma kalitesinin zayıflığı. Lenovo, Dell vb markalarda uzun yıllar kullanabileceğiniz dizüstü bilgisayarlar, ismi bilinmedik markalarda kısa sürelerde özellikle menteşe bölgelerinden kırılabilmekte. Ayrıca dönemsel üretimli cihazlar olduğundan arıza durumunda yedek parça sorunu da yaşanabilmekte. Tabi bu her zaman ucuz olan daha kötüdür anlamına gelmiyor. Bu durumda ismini bilmediğiniz markalarla ilgili şikayet sitelerini inceleyerek kullanıcı yorumlarını incelemenizde fayda var. Köklü markaların birçok kez kronik sorunlu cihazlar ürettiği de düşünülürse kullanıcı yorumlarına göre marka seçimi daha doğru olacaktır.

Bu genel maddeler harici harici ekran kartı olsun, ışıklı klavye olsun birçok farklı nedenle dizüstü bilgisayar tercihiniz şekillenebilir.

Windows 11 Yavaş Dosya Gezgini Sorunu

Piyasaya belli donanım kısıtlarıyla sürülen Windows 11 zamanla bu kısıtların azaltılması ve diğer yöntemlerle de tüm donanımlara kurulabilmesiyle ciddi bir kullanıcı kitlesi elde etmeye başladı. Ayrıca düşük donanımlı bilgisayarlarda da sorunsuz olarak kurulabilen Windows 11 iot Ltsc sürümü ile Windows 11 kullanımı büyük oranda arttı.

Tabi birçok yeni özelliği içinde bulunduran Windows 11, bu özelliklerinin fazlalığıyla bazı noktalarda performans kayıpları yaşayabiliyor. Bunlardan biri de Dosya Gezgini yavaş çalışması.

Dosya Gezgini hızlandırmak için birkaç ayar mevcut.

Önce Dosya Gezgininde herhangi bir klasör açın. Ardından üst çubukta üç noktaya tıklayıp, Seçenekler bölümüne girin.

Windows 11 Dosya Gezgini
Windows 11 Dosya Gezgini

Bu alanda Genel sekmesinde, Gizlilik‘in altında, Office.com’dan dosyaları göster seçeneğindeki tiki kaldırın.

Bu işlemden sonra belli bir hız artışı göreceksiniz.

Ayrıca, Ayarlar->Ağ ve İnternet->Gelişmiş Ağ Ayarları->Gelişmiş Paylaşım Ayarları‘na girip aşağıdaki ayarları yapın.

Ağ Keşfi: AÇIK
[X] Ağa bağlı sürücüleri otomatik olarak ayarla
Dosya ve yazıcı paylaşımı: AÇIK

 

Facebook Piksel MANAGE PIXELS AUDIT NEEDED Hatası

Facebook ve Instagram üzerinde oluşturacağınız reklam kampanyalarının ne seviyede etkili olduğunu ölçmenize yarayan kod sistemi Facebook Piksel olarak adlandırılmakta.

Meta Business Suite üzerinde oluşturduğunuz reklamlarınızdaki Facebook Piksel kodunu, web sitesiniz üzerine yerleştirerek, ziyaretçi trafiğini tam olarak ölçebilirsiniz. Ancak bazı kullanıcılar bu işlemi yaparken hatalar alabilmekte. En bilindik hatalardan biri de MANAGE_PIXELS_AUDIT_NEEDED hatası.

Tam olarak hatanın açıklamasında ise şu yazmakta:

(#10) You do not have permission to perform this action. This action requires that you can MANAGE_PIXELS_AUDIT_NEEDED for this business account.

Facebook Piksel MANAGE_PIXELS_AUDIT_NEEDED
Facebook Piksel MANAGE_PIXELS_AUDIT_NEEDED

Bu hatayı aldığınızda önce ilgili işletme hesabına bağlı olan Reklam Yöneticisi sayfasına girin.

Ardından İşletme Ayarları‘na girin ve Veri Kaynakları‘nda Pikseller seçeneğine tıklayın.

Burada ilgili Piksel‘i seçip Varlıklar Bağlayın seçeneğine tıklayın.

Çıkan ekranda Diğer İşletme Varlıkları seçeneğine tıkladıktan sonra karşınıza çıkan reklam hesaplarından ilgili varlığa tik koyup Ekle‘ye basın.

Bu işlem sonrası, açılan ekranda Bağlı Varlıklar bölümünde, ilgili reklam hesabını bağlı olarak görüyorsanız işlem tamalanmış demektir.

 

Google Aramadan Kendinizi Nasıl Silersiniz

İster kendiniz eklemiş olun ister herhangi bir websitesi veya foruma kaydınız hatta sosyal medya hesaplarınız olsun zamanla Google veritabanında yer edinir. Eskiye dair beğenmediğiniz veya artık olmasını istemediğiniz kayıtların da hala gözüküyor olması sizi rahatsız edebilir. Bu durumda Google Aramadan kendinizi silmeniz mümkün.

Bunun için öncelikle Google arama ekranını açıp “Google Arama’dan kişisel içerik kaldırma talebinde bulunma” diye aratıp çıkan ya da doğrudan bu linke giriş yaparak ilgili başvuru sayfasına giriş yapabilirsiniz.

Google Arama'dan Kişisel İçerik Kaldırma Talebi
Google Arama’dan Kişisel İçerik Kaldırma Talebi

Burada hangi bilgilerinizin kaldırılmasını istediğinizi seçtikten sonra Sonraki butonuna tıklayın ve devamında gelen ekranda aşağıdakilerden uygun olanı seçerek başvurunuzu tamamlayabilirsiniz.

  • Resmi kimlik numaraları

Bu seçeneklerden sonra ilgili linkleri, ekran görüntülerini ve arama terimlerini de paylaşmanız gerekmekte. Bu şekilde ne şekilde arandığında hangi sonuçların çıktığını ve nelerin kaldırılmasını istediğinizi de belirtmiş olursunuz.

Ayrıca 18 yaşından küçüklerin de bilgilerinin silinmesini talep edebilirsiniz. Çocukların fotoğraflarının kötü amaçlı kişilerin eline geçmesini engellemek adına bu özelliği kullanmanızda fayda var.

Google, talebinizi inceledikten sonra ve genellikle birkaç hafta içinde geri dönüş yapar. Geçerli bir neden sunarsanız muhtemelen talebiniz olumlu yönde kabul edilecektir.

Eğer talebiniz reddedilirse, itiraz hakkınız veya eksik bilgileri tamamlama imkanınız var. Buna rağmen Google arama sonuçlarından yine de kaldırılmazsa, Kişisel Verileri Koruma Kurumu‘na başvurabilirsiniz.

 

2025 Yılı İtibariyle Whatsapp Desteği Kesilecek Telefonlar

Whatsapp çatı şirketi Meta 2025 yılı itibariyle desteklenmeyecek telefonları açıkladı.

2025 yılının başlamasıyla beraber birçok eski model cep telefonu için de Whatsapp desteği son buluyor. Aslında modelden ziyade bu akıllı telefonların içlerinde bulundurdukları mobil işletim sisteminin Whatsapp için yeterli olmaması kaynaklı bir durum bu.

Samsung Galaxy
Samsung Galaxy

Android güncellemelerini alamayan ve güncellemeleri de alamadığı için Whatsapp çalıştıramayacak telefonlar şunlar:

Motorola Moto G1 – Motorola Moto E 2014 – Motorola Razr HD
HTC Desire 500 – HTC Desire 601 – HTC One X – HTC One X+
LG G2 Mini – LG Optimus G – LG Nexus 4 – LG L90
Samsung Galaxy Ace 3 – Samsung Galaxy Note 2 – Samsung Galaxy S3 – Samsung Galaxy S4 Mini
Sony Xperia SP – Sony Xperia T – Sony Xperia V – Sony Xperia Z

Resmi olarak Android 5.0 ve üzeri güncelleme alamayan bu modeller için Whatsapp desteği son bulmuş durumda.

Tabi Android kullanan cihazlar için çareler tamamen tükenmiş olmuyor. Çoğu teknoloji meraklısının bildiği üzere Custom Rom diye tabir edilen, bazı ekstra özellikler, daha yüksek Android sürümü desteği sağlayan sistemler mevcut ve bu yukarıdaki cihazlara da kurulum yapabilme imkanı var.

Android Telefonlarda Whatsapp Desteği
Android Telefonlarda Whatsapp Desteği

Ancak bu resmi olarak hazırlanan sürümler olmadığından, güvenlik açığı oluşturabilmekle beraber telefonunun tüm donanımının da kusursuz çalışacağının garantisini vermemekte. Ayrıca bu güvenlik açığı nedenli olarak da birçok bankacılık uygulaması çalışmamakta. Yine de Xda Forumlarında, deneyenler tarafından olumlu dönüşler alınan Custom Romları deneyebilirsiniz.

iPhone Whatsapp Desteği Hangi Modeller İçin Devam Ediyor?

iPhone tarafında ise şu an için hala iOS 12.0 ve daha yeni sürüme sahip cihazlar Whatsapp çalıştırmak için yeterli. Bu iPhone 5s ve üstü modellerde hala kullanılabilir anlamına geliyor. 64-bit işlemci mimarili olan ilk iPhone modeli 5S günümüz için hala desteklese de Mayıs ayı itibariyle iOS desteğinin sadece 15.1 üzerine verileceği açıklandı.

iPhone Whatsapp Desteği
iPhone Whatsapp Desteği

Bu durumda da günümüzde Whatsapp kullanılabilir durumda olan iPhone 5S, iPhone 6 ve iPhone 6 Plus modellerinde de artık Whatsapp kullanılamayacak.

Android telefonların aksine iOS tabanlı telefonlarda ne yazıkki Custom ROM vb bir çözüm bulunmuyor. Bu model sahiplerinin Whatsapp kullanmaya devam etmek için daha yeni model bir telefon edinmekten başka çareleri kalmıyor.

 

iPhone Resetlemek Yeniden Başlatmaya Zorlamak Nasıl Yapılır

Bazı durumlarda akıllı telefonunuz veya bilgisayarınızı tamamen güçten kesip yeniden başlatmak, sistemsel yavaşlamalara hatta takılmalara çözüm olabilmekte. Bu durumda yeniden başlatmaya zorlamak veya iPhone resetlemek de olarak bilinen işlem gerekebilir. Bigisayarda bunu yapmak gayet kolay ve bilinir bir yöntemken iPhone‘larda bilinemeyebiliyor.

İlk nesil iPhone modelinden son dokunmatik tuşu olmayan yani iPhone 6s ve daha eski modellerde bu işlem Açma Kapama Tuşu ve Home tuşuna aynanda basılı tutmak şeklindeydi.

iPhone Resetlemek
iPhone Resetlemek

Apple Iphone ve Ipad Resetleme / Sıfırlama

Apple logosu çıkana kadar basılı tutmanız yeterliydi bu işlemde. Telefonunuz kilitlendiyse, ağır çalışıyorsa, bazı uygulamalar yanıt vermiyorsa bu yöntemle çözülebiliyordu.

Ancak iPhone 7 ve sonrası modellerde ya Home tuşu dokunmatik oldu ya da tamamen kaldırıldı. Bu durumda fiziki bir Home tuşu olmadığından bu tuşu kullarak resetleme işlemi artık mümkün olmaz hale geldi.

Bu durumda da yapmanız gereken aslında zor değil.

iPhone Resetlemek
iPhone Resetlemek

iPhone 7 ve sonrası modellerde resetleme işlemi için sırayla ve hızlı şekilde önce Ses Yükseltme tuşuna hızlıca basıp bırakın, ardından Ses Kısma tuşuna hızlıca basıp bırakın ve Açma Kapama tuşuna basılı tutun.

Normalde Açma Kapama tuşuna basılı tutarsan kapatmak için kaydırın bildirimi çıkar ve kaydırılmadan kapanmaz.

Ancak bu işlem sonrası telefon yeniden başlatmaya zorlanacaktır. Bu şekilde bazı özellikleri doğru çalışmayan, batarya doluluğunu doğru göstermeyen veya benzeri bir sorun yaşayan Apple iPhone telefonunuzun problemini düzeltebilirsiniz.

Tabi donanımsal veya yazılımsal bir sorun durumunda sadece bu resetleme işlemi her zaman çözüm olmayabilir. Bu gibi durumlarda telefonunuzun tam bir yedeğini iTunes ile bilgisayarınıza alıp, telefona Hard Reset işlemi yapmanızda fayda var.

Eğer bu şekilde çözüm olmazsa da yine yedek alma işlemi sonrası telefonunuzu en güncel iOS sürümüne yükselterek de deneyebilirsiniz.

Bu işlem donanımsal sorunlarda çoğunlukla fayda etmeyecektir. Örneğin dokunmatik ekran hataları, yakınlık sensörünün çalışmaması, batarya kapasite arızaları, home tuşu bozuk çalışması gibi donanımsal arızalar donanımsal müdahale veya değişim gerektirmektedir.